21 Ekim 2013 Pazartesi

Etstur ile bir yere gitmek için iki kere düşünün!

Çok uzun zamandır ara vermiştim yazmaya ama bayram tatilinde yaşadıklarım beni yeniden yazmaya sevk etti. Başımıza gelenleri sizlerle paylaşmak ve etstur ile seyahata gidecek olanları önceden uyarmak istiyorum. Evlilik yıldönümümüz 16 Ekim olduğu ve bu tarih bayram tatiline denk geldiği için eşimle kendimize bir hediye vermek istedik, yurt dışına gitmeye karar verdik. Seçtiğimiz destinasyon Budapeşte-Viyana-Prag oldu ve bu turu da Türkiye'nin en büyük ve güvenilir tur acentası olduğu söylenen etstur'dan 7 gece olacak şekilde Ağustos ayında hatırı sayılır bir fiyata satın aldık.

Turu satın alırken uçak saatleri ve oteller belli değildi, gidişe bir kaç gün kala belli olacağı ama uçağın sabah 10:00'a kadar olacağı, otellerin ise 4 yıldızlı olacağı söylendi. Başladık beklemeye ve yola çıkmaya 4 gün kala uçak ve otel bilgileri geldi. Bize 12 Ekim sabahı saat 10:00'a kadar olacağı söylenen uçağın saati 16:00 olmuştu. İlk eksiyi buradan aldılar ve turun bir günü yollarda geçti, otele vardığımızda saat 19:30 olmuştu ki bu saat farkından çünkü bir saat geri gittik. Şehir merkezine uzak, vasat bir oteldi, temizlik konusunda da pek başarılı değildi. Buradaki 2 gecenin ardından Viyana'ya geçtik. Viyana'da kaldığımız otel Airo Tower şehre o kadar uzaktı ki tur otobüsünde Viyana'dan çıktık artık galiba şeklinde sesler yükseldi. Otelin önündeki tramvay istasyonu tramvayın son durağı, oradan anlayın uzaklığını. 8 durak tramvayla, oradan da 4 durak metro ile giderek merkeze varabiliyorsunuz. Otel yine vasat ama ilkine göre nispeten daha temizdi. Buradaki iki gecenin ardından asıl olayların yaşandığı Prag'a geçerek saat 13:30'da konaklayacağımız Top Hotel'e ulaştık.

Otel personelinin kaba muamelesini bir yana bırakacak olursak yarım saatlik bekleyiş ardından oda anahtarımızı almayı başardık. Bizimle aynı katta olan diğer konuklarla birlikte odaya doğru yola koyulduk. Top Otel; A, B ve C olmak üzere farklı özelliklerde 3 farklı bloktan oluşuyormuş, bize verilen oda A Blok'taydı. İlk şok odaların olduğu kata çıktığımızda yaşandı. Koridorlarda kapı önlerine atılmış kirli havlular duruyordu, halının rengi artık siyaha dönmüştü. Odaya girdiğimiz anda gördüklerimiz ise inanılmazdı. Evlilik yıl dönümümüz için gittiğimiz turda tam da yıldönümümüz olan gün; 3 ayrı tek kişilik yatağın bulunduğu (biri çekyattan bozma), pislik içinde, banyosuna girmeye korkacağınız, sararmış yatak üzerine serilmiş yırtık çarşaflı, yamalı yastıklı, delik perdeli bir odada kalmak zorunda bırakıldık. Oda da havlu bile yoktu, havlu istediğimizde verilen havluları yer silmek için kullanırsınız ancak, renkleri griye dönmüştü. Odaya giren herkes isyan ederek dışarı çıktı. Tur rehberine konuyu ilettiğimizde yapabileceği bir şey olmadığını, diğer bloklarda da aynı şartların olduğunu, otel değiştirmenin mümkün olmadığını söyledi. Mecburen odalara döndük. Akşam uyumak ne mümkün. Çünkü bu bölümde kızlı erkekli öğrenci grubu kalıyormuş, ortam evlere şenlik. Kapılara vurup kaçmak mı dersiniz, yüksek sesle müzik çalıp parti vermek mi dersiniz, koridorlarda yarı çıplak gezmek mi dersiniz hepsi vardı. Sonradan bu bölümün öğrenci yurdu olarak kullanıldığını öğrendik. Tam bir rezillikti. Odadan fotoğrafları da paylaşıyorum, anlattıklarımın fazlası var eksiği yok.
 

2. gece yaşananlar ise olayı farklı bir boyuta taşıdı. Bu pis odada tiksinerek ve hiçbir yere değmemeye çalışarak, gürülteye katlanarak geçirdiğimiz gecenin ertesi günü akşam saat 10:00 gibi otele geldiğimizde lobide büyük olay vardı. Yeni bir etstur grubu otele gelmiş ve odaları gördükten sonra isyan ederek, odalara girmeme kararı almış lobide bekliyordu. Çocuk ve yaşlıların olduğu yaklaşık 200 kişilik grup rehberleri ile tartışıp odalara çıkmayacaklarını beyan ediyordu. Bir gün önce bizim yapamadığımızı yaptıkları için çok takdir ettik.İşler o kadar büyüdüki otel çalışanları polis çağırdı. Polisler geldi ve konukların yanında beklemeye başladı. Bir konuk tur rehberine bağırdığı sırada rehber kendi ülke vatandaşına "bağırma yoksa polisle karakola gidersin" dedi ve kadının daha da sinirlenmesi üzerine polise bu kadını tutuklayın dedi. Nasıl olur ki bir rehber sorumlu olduğu misafirini polise tutuklatmayı dener anlayabilmiş değilim. Bu grup içerisinde yer alan bir kişi Dışişleri Bakanlığı'ndan birini tanıyormuş, onu aradı ve devreye Türkiye Büyükelçiliği'nin girdiği, elçilikten bir kişinin otele geleceği iletildi. Biz saat 01:00 gibi odamıza giderken lobide sessiz bekleyiş sürüyordu. Sabah öğrendiğimize göre bu gruptaki kişileri başka bir otele sevk etmişler. Demek ki devreye üst düzey isimler girince gece yarısı otel değişikliği yapılabiliyormuş, oysa bir gün önce bize mümkün olmadığı söylenmişti. Ve biz 2 gecemizi o pis odada, bitlenmeyiz değil mi diye düşünerek geçirdik.

Son gecemize gelince beterin beteri varmış durumu oldu. Akşam saat 19:00 gibi biz merkezde gezerken istersek odamızı değiştirebileceğimiz bilgisi geldi rehberimizden. Biz otele gittiğimizde gece olmuştu ve odayı gece saat 01:00'de değiştirdik. Bize C blok 7. katta bir oda verdiler. Odaya girdiğimizde bir şok daha. Karşımızda 70 m2, manzaralı, 2 büyük yataklı, deri koltuklu, çalışma masalı, kocaman küveti olan kocaman banyolu bir oda. Bize tüm blokların aynı olduğunu söyleyen rehberimize neler yapmak istediğimizi siz düşünün artık! Ve bizim turumuzda yer alan bazı kişiler ilk günden itibaren B ve C blokta kalıyorlarmış zaten! Aynı grupta 200 kişi-4 otobüs olunca herkesten haberiniz olmuyor tabii. A bloka düşen talihsizler bizim otobüsteymiş, bu da bizim rehberimizin beceriksizliğinden olsa gerek. Çünkü otele varan ilk otobüs bizken bizden sonra gelen otobüstekilerin iyi odalara düşüp bizim öğrenci yurduna kalmamız enteresan. Zaten açıkgöz bir tur rehberi vardı adını belirtmeyeyim burada (bizim rehberimiz dışarıdan kiralanmış, Etstur'un sorumlu rehberi bu kişiymiş) kendi misafirlerini iyi odalara vermiş, gerisi umurunda değil. Herkes kendisine söylendiği için ortalarda gözükmedi zaten diğer günler.

Sabah 11:00'de boşaltacağımız odaya gece 01:00'de girdiğimize mi yanalım, aynı parayı ödediğimiz halde biz 10m2 pis bir odada kalmaya mahkum olurken diğerlerinin temiz ve büyük odalarda kalmasına mı yanalım bilemedim. Bu arada diğer iki otelde olduğu gibi bu otel de şehrin bittiği yerdeydi. Önce otelin önünden 115 no'lu otobüse biniyor, 4 durak sonra inip metroya biniyor ve 8 durak daha gidiyorsunuz. Bekleme süreleri ile 40-50 dakika civarı sürüyor. Bu da başka bir sorun.

Bir daha Etstur ile bir yere gitmeye tövbe ettik. Bunca yıldır geziyorum, Amerika'da, Avrupa'da, Türkiye'de bir sürü otelde kaldım, bu kadar kötü bir otel görmedim, pansiyonlar bile bundan iyidir. Bir de 4 yıldızlı yazmışlar bize verdikleri sözleşmelere dalga geçer gibi. Etstur'un; kutlama yapmayı hayal ettiğimiz gecede bizi tek kişilik, sararmış, eski püskü yataklarda yatmak zorunda bırakarak mahvettiği evlilik yıldönümümüzün tazminatı olarak Prag'ta geçirdiğimiz 3 gecenin ücretini geri ödemesini istiyorum. etsgroup Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Ersoy, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Murat Ersoy, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Albaş duyun sesimi. Paramızla rezil olduk, bunun bir özrü olmak zorunda!

Sizlere tavsiyem de eğer tura gidecekseniz kalacağınız otelleri ya önceden seçin ya da belli olur olmaz internette araştırıp edindiğiniz bilgilere göre itirazınızı hemen yapın. Ben ve diğer konuklar bu turdan önemli bir ders aldık, bundan sonra turun adına güvenip yola çıkmam!


2 yorum:

  1. :( Çok üzüldüm. Selinciğim elinizden geleni esirgemeyin. Yapılabilecek her şeyi deneyin. Böyle bir terbiyesizlik yok. İnşallah daha iyi seyahatlerle, bu kötü deneyimi unutursunuz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla elimden geleni yapacağım, sonuna kadar gideceğim. Bize yaşattıklarının bir bedeli olmalı.

      Sil