21 Aralık 2010 Salı

Sony Ericsson tekrar Türkiye pazarına dönüyor!

Çok sevgili herkes sizlerle bir haberi paylaşmak istiyorum. Bir zamanlar özellikle walkman telefonları ile çok ünlü olan #Sony Ericsson# yepyeni modelleri ile 2011'de tekrar pazara dönüyor. Eğer telefon almayı düşünüp, "I-phone da herkes de var acaba ne alsam?" diyenlerdenseniz bu yeni smart phone'ları mutlaka bekleyin!

8 Aralık 2010 Çarşamba

Samatya turizmin yeni çekim merkezi olacak!


Baktım da baya uzun zaman olmuş yazmayalı. Aslında yazamamamın oldukça geçerli bir nedeni var: Evlendim! Evet 16 Ekim'de evlendim. Balayı, eve yerleşme, yeni eve alışma derken blogumu ihmal ettim biraz. Ama bugun katıldığım bir toplantı tekrar yazmaya başlamam gerektiğini hatırlattı bana. Bu sabah Samatya'daydım. TURAD (Turizm Araştırmaları Derneği) Samatya'yı kültür turzminin önemli noktalarından biri haline getirmek için Yeni Rakı'nın da desteğiyle yepyeni bir projeye imza atıyor Samatya'da. Bu projeyi tanıtmak için bu sabah düzenledikleri toplantıya katıldım.
6 yıldır yaşadığım İstanbul'da yolumun bugüne kadar hiç düşmediği Samatya beni çok etkiledi. İkinci Bahar dizisine ev sahipliği yapmış Samatya meydanı tam da dizideki gibiydi. Sıcak, samimi ve eski günlerden bir iz gibi... İnsanlarıyla, taptaze balıkların satışa sunulduğu balık tezgahlarıyla, balkonlardan, camlardan sokaklara sarkan çamaşırların asılı olduğu evleriyle, tekir kedileri ve sokakta oynayan çıplak ayaklı çocuklarıyla tam olarak bir film sahnesi gibi. E boşuna değil bunca diziye ve filme mekan olarak seçilmiş olması... Yaşayan, capcanlı bir meydan ama aynı zamanda tarihte donup kalmış gibi... İşte şimdi bu meydan ve meydanın hareketliliğini sağlayan restorantlar TURAD'ın projesiyle yenilenecek ve 1950'li yıllarda İstanbul'un en meşhur eğlence merkezlerinden biri olan Samatya'nın yeniden eski kalabalık günlerine dönmesi sağlanacak. TURAD Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Yücel; öncelikli amaçlarının bireysel turistleri çekmek olduğunu özellikle belirtti. Gerçekten de Samatya turla değil de yalnız gezip görmeyi, fotoğraf çekmeyi sevenler için eşsiz fırsatlar sunuyor. Her köşe de ayrı bir sürprizle karşılaşabilirsiniz.
Meydandaki Günbilir'de yediğimiz mezelerin ve levreğin de üstüne söyleyecek söz yoktu. Her şey muhteşemdi. Samatya'ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın, pişman olmazsınız!

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Sıcak yaz günlerinde ter kokusuna karşı önlem şart!


Şu sıcak yaz günlerinde önce Melike Karakartal'ın ardından da Mutlu Tönbekici'nin yazılarını okuyunca ben de ter kokusuna karşı bir kaç öneri de bulunayım dedim. Çok terleyen ve bundan şikayetçi olanlar için Mutlu Tönbekici gibi benim de önerebileceğim ürün MAXIM Roll-on. Terlemeyi önleyerek giysilerin kol altı bölümünde oluşan çirkin ve ıslak görüntüyü engellemeye yardımcı olan etkili bir ürün. Bu dertten muzdarip olanlar kullanırsa pişman olmaz aksine bana teşekkür ederler :) Eğer yok ben roll-on, deodorant, parfüm kullanamam diyorsanız, terlemeyle birlikte gelen ve dayanılmaz olan ter kokusunu engellemenin çok çok basit bir yolu var. Tek yapmanız gereken bir su ve sabunla kol altlarınızı fırsat buldukça günde bir kaç kez yıkamak. Bu işlem kötü kokuya neden olan bakterileri anında uzaklaştıracağı için kötü koku yaymaz ve böylece diğer insanları da yanınızdan kaçırmamış olursunuz ;) Bu derde sahip olanların önerilerimi denemeleri dileğiyle herkese mis kokulu yaz günleri diliyorum...

15 Temmuz 2010 Perşembe

Sağlıklı bir cilt için suya sabuna dokunun :)

Her türlü temizleyici jel, köpük, peeling ürününü kullandım ama şimdi önereceğim sabun kadar cildime iyi etki eden bir ürün olmadı. MOOS'un papatya özlü sabunu cildimi öyle yumuşak ve pürüssüz hale getirdi ki anlatamam. Çok yağlı olan cildim, sabah-akşam günde iki kez yüzümü yıkadığım bu sabun sayesinde hem daha az hem de daha geç yağlanıyor. İçeriğinde sağlık bitkisi olarak geniş bir kullanım alanı olan doğal papatya bulunan sabunun; yumuşatıcı, iyileştirici ve gözenek açıcı etkisi sayesinde yüzümde siyah nokta üretimi de neredeyse durdu :) Benim böyle bir sorunum olmadığı için net bir şey söyleyemem ama eczanelerde satılan bu sabunun kutusunda pruritusta ve allerjik ciltlerin tedavisine de yardımcı olduğu yazıyor. MOOS'un papatya dışında yosun iyotlu, kükürtlü, gliserinli ve ısırgan otulu çeşitleri bulunuyor ve tabii hepsinin etki ettiği farklı sorunlar var. Benden söylemesi, pahalı ürünlerden medet ummak yerine 6 TL'ye satılan MOOS sabunlarından cildinize uygun olanı seçin, suya sabuna dokunarak yumuşacık ve sağlıklı bir cilde sahip olun!

Ayakkabı sorununu çözdüm :)

En sonunda turkuaz elbisemin altına giyeceğim ayakkabıya karar verdim. Gümüş rengi, platformlu, çok şık olduğunu düşündüğüm bir ayakkabı yaptırıyorum. Yanlış okumadınız yaptırıyorum çünkü istediğim gibi bir ayakkabı bulamadım. Ben de interneti aradım taradım ve sonunda beğendiğim, yanda gördüğünüz modeli yaptırmaya karar verdim. Arkadaşlarımın referansıyla kişiye özel abiye ve gelin ayakkabıları yapan Ünsal Kundura'ya gittim ve şimdi benim için bu ayakkabıyı yapıyorlar. Tabii ben bir kaç ufak değişiklik yaptım. Öndeki taşlı bandı yarım santimetre daha kalın olacak ve tabii topuğu da rahat yürüyebilmek için çivi topuk değil kalın topuk olacak :) Sabırsızlıkla ayağıma giyeceğim günü bekliyorum. Bakalım ortaya nasıl bir şey çıkacak ve benim ayağımda da mankende durduğu kadar güzel duracak mı? 26 Temmuz'da ayakkabıyı alınca yorumlarımı yazacağım.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Turkuaz elbise ile ne renk ayakkabı uyar?

İndirim, indirim derken içim dışım alışveriş oldu. Üzerine bir de nişan telaşı çıkınca neredeyse tüm haftasonumu alışveriş yaparak geçirdim diyebilirim. Ah bu indirimler, insanın almayacağı şeyi aldırıyor valla, sonra eve gelip "ne gerek vardı, niye aldım şimdi bunları!" diye söylen dur :) Ama insan ne kadar alsa da bitiremiyor işte, hala bir sürü eksiğim var ve tüm kadınların ortak söylemi olan tek bir cümle çınlıyor beynimde dolabıma her baktığımda: "Giyecek hiçbir şeyim yok!" Bakın yine aklıma geldi işte! 80 çift ayakkabımın arasında, nişanda giymek için aldığım güzeller güzeli turkuvaz elbisemin altına giyecek bir çift ayakkabı yok, ne yapacağım ben şimdi? Geziyorum, dolaşıyorum, uygun bir ayakkabı bulamıyorum. Turkuaz elbisenin altına ne renk ayakkabı giymeliyim, önerilerinizi bekliyorum. Yardım please!

30 Haziran 2010 Çarşamba

Zara'da indirim zamanı!

Duyduk duymadık demeyin, 1 Temmuz Perşembe günü, yani yarın Zara'da büyük indirim başlıyor!  Kaçırmayın! Gözüme daha önce kestirdiğim bir elbise vardı umarım tükenmeden yetişirim :)

29 Haziran 2010 Salı

Sağlıklı Tırnakların Sırrı: Mavala Barrier-Base


Geçen hafta yıllık iznimin bir bölümünü kullandım veee şimdi döner dönmez karşınızdayım işte!
Size el ve ayak tırnaklarımın kurtarıcısı olan Mavala Barrier-Base'i tanıtmak istiyorum. Benim gibi sürekli oje sürenler ve oje tırnağında uzun süre kalanlar bilir; oje tırnağın hava geçirmesine izin vermediği için tırnaklar bir süre sonra sararır ve ortaya hiç de hoş olmayan bir görüntü çıkar. İşte bu ürün bu görüntünün oluşumunu engelleyerek, ne kadar sık oje sürerseniz sürün her zaman sağlıklı ve doğal renginde tırnaklara sahip olmanızı garanti ediyor. Yaklaşık 7 aydır kullandığım bu üründen çok memnunum. Gerçekten vaadini yerine getiren bir ürün. Fiyatı yarattığı etkiye göre ödenebilir bir bedel, 32 TL. Mavala'nın çok memnun olduğum farklı birkaç ürününü daha kullanıyorum, onları da daha sonra yazarım :)

14 Haziran 2010 Pazartesi

Ben&Jerry's ineği Cuma günü ofisimize geliyor :)

Duyduk duymadık demeyin, 18 Haziran Cuma günü saat 16:30’da kimseye randevu vermiyoruz çünkü ofiste dondurma şenliği var :) Unilever ürün Müdürü Serkan Bey ve Brandit etkinlik ajansından bir yetkili Zarakol ofisine bir Ben & Jerry's ineği ile gelerek bize dondurma servisi yapacak. Ben aslında tatile çıktığım için Cuma biraz erken ayrılmayı düşünüyordum ofisten ama bu muhteşem dondurmaları kaçırmak istemediğim için daha geç çıkacağım. Bir dondurma tutkunu olarak bu lezzet şöleni tam benlik! Ben & Jerry'se şimdiden teşekkür ediyorum. Cuma günü tadımdan sonra izlenimlerimi de yazacağım. Bu arada eğer sizin şirkete de gelsinler isterseniz bu linki ziyaret ederek talep de bulunabilirsiniz :)

6 Haziran 2010 Pazar

Yağlı saçlar için mucize şampuan Body Shop'ta!

Daha önceki bir yazımda yağlı saçlar için yağ dengeleyici özelliğe sahip, Body Shop'tan aldığım ısırgan özlü şampuanı deneyerek saçımda yarattığı etkiyi paylaşacağımı söylemiştim. Yaklaşık 1 aydır kullandığım bu şampuan saçımı eskiye oranla çok çok iyi bir hale getirdi diyebilirim. Çok hızlı yağlanan saçlarım ısırgan özlü şampuanı kullanmaya başlamamla birlikte çok daha yumuşak ve parlak olmanın yanı sıra eskisi gibi iki günde yağlanıp kötü bir görünüm almıyor. Sonunda aradığım şampuanı buldum, bundan sonra uzun bir süre başka bir ürün kullanmam diye düşünüyorum. Sizin de yağlı saç sorununuz varsa Body Shop Nettle Oil Balance şampuanı şiddetle tavsiye ediyorum.

3 Haziran 2010 Perşembe

Beklenen Mango indirimi başlıyor...

Mango'nun sezon ortası indirimleri artık herkesin malumu. Müjdemi istiyor ve Mango'nun 8 Haziran Salı günü yüzde 50 sezon indirimine gireceğini buradan duyuruyorum. Duyanlar duymayanlara aktarsın ki herkes bu indirimden dilediğince faydalansın. Alışveriş çılgını blogcunuz der kiiii "hücummmm..."

1 Haziran 2010 Salı

VOG çoraplarından kışkırtıcı reklam afişi!


TBWA, VOG çorapları için çok ilgi çekici bir reklam çalışmasına imza atmış. Örümcek kadın fikrini çok beğendim doğrusu. Çorapları göstermek için bacak gerek, bacakları nasıl çoğaltırız diye düşününce bu enteresan fikri bulmuş olsa gerek yaratıcı ekip. Gerçekten çok sevdim, özellikle pembe afiş beni benden aldı. İlk bakışta biraz ürkütücü görünse ve "aman tanrım o kadının kaç bacağı var?" dedirtse de ince düşünülmüş bir fikir. Zaten bu çalışma 29. Grafik Ürünler Sergisi'nde afiş tasarımı ödülü alarak farkını ortaya koymuş. Bu durumda bana ne demek düşer; hadi hemen şimdi buradan doğru vog.com.tr'ye, birbirinden güzel çoraplar almaya... Çabuk olun!

28 Mayıs 2010 Cuma

Nescafe ile gelen hafiflik ve güzellik...

Sizlerle denediğim ve oldukça da beğendiğim Nescafe'nin yeni ürünlerini paylaşmak istiyorum; Yeşil ve kavrulmuş kahve çekirdeklerinin harmanlanmasıyla oluşan Greenblend, siyah üzüm çekirdeği ekstresi içeren Vita-Lift ve probiyotik içeren Lif-Aktif. Ben aslına bir kahvesever ve de içer değilim ama; Nescafe'nin yeni ürünleri özellikle de üzüm aromalı kahvesi bu fikrimi değiştirecek sanırım. Hem kokusunu hem de üzüm aromasının hissedildiği lezzetini sevdiğim üzümlü kahvenin içerdiği E vitamini sayesinde anti-aging etkisi olduğunu da düşünersek bir taşla iki kuş durumu söz konusu :) Hem kahve içmeyi çok seven hem de sindirim problemi yaşayanlar içinse Lif-Aktif birebir. İçerdiği probiyotikler sayesinde bağışıklık sistemini düzenleyen probiyotik bakterilerin bağırsaktaki gelişimini ve yaşamını destekleyen Lif-Aktif ile hafifleyeceksiniz. Klasik Nescafe tadından vazgeçmem ama sağlığıma daha fazla katkısı olsa iyi olurdu diyenler içinse Greenblend var. Kavrulmuş kahve çekirdekleri ve yeşil kahve çekirdeklerinin özel harmanından oluşan Greenblend yeşil kahve çekirdeklerinin etkisiyle diğer kahvelere oranla daha fazla antioksidan içeriyor. Ben bu üç ürünü de denedim ve çok sık kahve tüketmeyen biri olarak çok da beğendim. Eminim kahveseverler çok daha fazla beğenecek. Eğer bu yazıyı okuduysanız bu ürünleri mutlaka deneyin, hadi hemen şimdi!

18 Mayıs 2010 Salı

Yumuşacık ve parlak saçlar!

Saçlarınız kuru ve donuksa Loreal'in bu nemlendirici saç spreyi tam size göre demektir. Durulanmayan, düzenleyici ve nemlendirici bu sprey ile saçlarınız kesinlikle daha bakımlı görünüyor. Özellikle seramik saç şekillendiricilerle hafif ve kolay şekillendirme sağlayan ürün yumuşak, parlak ve kolay şekil alabilen saçlar yaratıyor. Benden önermesi sizden denemesi :) Bu arada unutmadan fiyatı 32 TL.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Yumuşacık eller için...

Bugün mağazalara göz atarken Body Shop'taki 2 al 1 öde kampanyası dikkatimi çekti. Bir alışverişsever olarak hemen içeri girip baktım tabii :) Elleri sabundan ve her türlü dış etkenden hemen etkilenen ve kuruyan biri olarak uzun süredir kullandığım kenevirli el kreminde de 2 al 1 öde kampanyası olunca kaçırmadım ve hemen satın aldım.  Ellerimi yumuşacaık yapan ve pürüzsüz bir cilt oluşturan bu kremi ellerinde kuruluk problemi yaşayan herkese öneriyorum. Yalnız bir konuda uyarmalıyım ki kremin oldukça ağır hatta kimilerine kötü gelebilecek bir kokusu var. Ben kötü olduğunu düşünmüyorum ama erkek arkadaşım da dahil olmak üzere pek çok kişiden kremin çok kötü koktuğuna dair yorumlar geldi, onun için gün içinde değil de sadece akşam yatarken sürüyorum ;) Eğer benim gibi kokusunun önemi yok mühim olan faydası diyorsanız mutlaka deneyin, memnun kalacaksınız. Üstelik şu anda tek kremin fiyatı olan 12.90 TL'ye 2 adet alma fırsatı var, kaçırmayın!
Kremle birlikte arkadaşımın tavsiye ettiği yağlı saçlara iyi gelen ısırgan otlu şampuanı da aldım. Kullandıktan sonra onunla ilgili görüşlerimi de yazacağım.

7 Mayıs 2010 Cuma

Parlak ve göz alıcı dudaklar için Inglot Lip Duo

  • Geçtiğimiz gün şöyle bir bakmak için Cevahir Inglot Mağazası'na girdim; iyi ki de girmişim yoksa Lip Duo ürünlerindeki bir alana bir bedeva kampanyasından haberim olmayacaktı. Yaklaşık on farklı renk denedikten sonra biri pembe diğeri mercan tonlarında iki renkte karar kıldım ve tek ruj fiyatını yani 29.90 TL'yi ödeyip iki adet, fotoğrafta görmüş olduğunuz, çift taraflı lip duo sahibi oldum. Tabii hemen denemek gerek! Ertesi gün sabah işe giderken mercan rengini sürdüm ve ofisten içeri girdiğimde gördüğüm ilk kişi olan sevgili arkadaşım Elif hemen "rujunun rengi çok güzel, yeni mi aldın?" diye sordu. İnsan yeni aldığı bir şey farkedilince mutlu oluyor tabii :) Rujun farkedilen renginin yanı sıra bir çok parlatıcı özellikteki ruj gibi yapış yapış olmaması ve uzun süren kalıcığı da diğer artıları. Şu aralar ruj almayı düşünenlere muhakkak Inglot'a uğramalarını öneririm. Çekici dudakların sırrını bulacaklarına eminim ;)

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Çok özel anne lezzetleri...

Anneler Günü'nde annenize çok özel bir hediye vermek isterseniz http://www.anneminlezzetleri.com/ sitesini ziyaret etmenizi öneririm. Site üzerinden annenizin en özel yemek tarifini paylaşıyorsunuz ve 9 Mayıs'ta sona erecek yarışma sonunda en yüksek oyu alan ilk 10 kişi, Tefal Mutfak Sanatları Akademisi'nde annesiyle birlikte yemek workshopuna katılarak yeni tarifler yaratma şansını yakalıyor. Üstelik ilk 50 tarif de Tefal tarafından hazırlanacak olan yemek tarifleri kitabında yer alacak. Bu fırsat kaçmaz!

29 Nisan 2010 Perşembe

ETSTUR'dan hayalleri süsleyen fırsat!

Arkadaşlar Etstur müthiş bir kampanyaya imza atıyor. Herkesin hayali olan tatil yaparak para kazanma fırsatı şimdi Etstur ile kapınıza geldi :) Kampanyaya göre İştebenimtatilim.com sitesinden yapacağı iş başvurusu kabul edilecek bir çift, hiç para harcamadan hem yıl boyunca gezip tatil yapacak, hem de ayda 5.000 TL maaş alacak. İş teklifini kazanan çiften beklenen tek şey ise seyahat deneyimlerini, destinasyon bilgilerini ve anılarını misafirler ile interaktif mecralar üzerinden paylaşmak. Üstelik bu süre içinde tüm sağlık ve sosyal güvenceleri de Etstur tarafından karşılanacak. Peki süreç nasıl işleyecek? Adaylar, http://www.istebenimtatilim.com/ sitesine kendilerini tanıtan en az 60 en çok 120 saniyelik videolarını yükleyerek, fotoğraflarını koyarak ve çift olarak iş başvuru formlarını doldurarak 17 Mayıs’a kadar başvuru yapabilecekler. İnsan Kaynakları firması Adecco, bu başvuruları inceleyerek uygun bulduğu adayları mülakata çağıracak. 1 Haziran’da da başvuruları, firma 10 çifte yani 20 adaya indirerek Etstur’la paylaşacak. 2-3 Haziran tarihlerinde bu adaylar web sitesinden tanıtılacak. Seçilen çiftleri desteklemek isteyenler ise, adaylara oylarını vererek beğenilerini paylaşabilecekler. Misafirlerin vereceği bu oylar işe alınacak çiftin belirlenmesinde etkili olacak. Etstur İşe Alım Kurulu da bu oyları göz önünde bulundurarak 1 asil 2 de yedek çifti seçecek. Asil çifte iş teklifinde bulunularak 15 Haziran’da ilk tatiline çıkması sağlanacak. İşe kabul edilecek çift, Etstur 'un sunduğu bütün yurt içi, yurt dışı tatil paketlerinden yararlanabilecek. İlk destinasyonu kendileri belirleyecek olan çift diğer rotaları, Etstur’un internet sitesine giren tatil severlerin oylamalarını göz önünde bulundurarak da seçebilecek. Bununla birlikte, çiftin her türlü ulaşım, vize, konaklama, yeme içme ihtiyaçları Etstur tarafından karşılanacak. Hayallerini tatil yaparak para kazanmak süsleyenler bu fırsatı kaçırmamalı, hadi hemen video çekmeye!..

16 Nisan 2010 Cuma

Birbirinden eğlenceli priz stickerları...

Şimdi de benim gördüğüm andan itibaren çok hoşuma giden ve herkes bunu görmeli dediğim evlere neşe katacak bir ürün yazıyorum. Son dönemde stickerların ne kadar popüler olduğu malum. Ev grafiti de bunu değerlendirmiş; duvar, laptop, Iphone stickerları dışında ne yapabiliriz diye düşünmüş veee ortaya priz sticker koleksiyonunu çıkarmış. Ben özellikle fare peşinde duvara tırmanmaya çalışan kediye bayıldım, kelebekler de şahane :) Görsellerde gördükleriniz ve daha fazlası için buradan buyurun... Şu sıralar kampanya var 15.50 TL yerine 7.75 TL'ye satışta. Evinize uygun olduğunu düşünüyorsanız kaçırmayın!

Dondurmaseverler 27 Nisan'a dikkat edin!

27 Nisan Salı günü dondurma çılgınlarını çok mutlu edecek bir etkinlik yapılıyor Ben&Jerry's tarafından. Ben&Jerry’s, dünyada 32 yıldır geleneksel hale gelen “Bedava Dondurma Günü”nü, Türkiye’de bu sene üçüncü kez kutlayacak. 27 Nisan’da, saat 13.00 – 20.00 arasında 25 ülkeyle aynı anda gerçekleştirilecek olan bu eğlenceli ve lezzetli etkinlikte istediğiniz bir Ben&Jerry’s dondurmayı ister külahta ister kapta hiçbir ücret ödemeden alacaksınız. Yurt dışında mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşmasına neden olan bu etkinlik bakalım İstanbul'da nasıl karşılanacak. Ben bir dondurmasever olarak gitmeye kararlıyım, siz de sakın kaçırmayın :)

İşte Ben&Jerry’s “Bedava Dondurma Günü”ne katılabileceğiniz mağazalar:

* Ben&Jerry’s Bağdat Caddesi
* Ben&Jerry’s City’s Nişantaşı
* Ben&Jerry’s Cinebonus Kanyon
* Ben&Jerry’s Cinebonus Meydan
* Ben&Jerry’s Cinebonus Palladium
* Ben&Jerry’s CineBonus Capacity

Köprü geçişleri yarın ücretsiz!

Herkese duyurulur: Yarın yani 17 Nisan 2010 Cumartesi günü İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet körülerinden geçiş Bonus'un 10. yılı şerefine ücretsiz. Üstelik Bonus kart sahibi olmanıza gerek de yok, ayrım yapmaksızın herkes köprülerden bedava geçebilecek yarın :) Tıpkı bayramlardaki gibi... Sadık bir bonus kart kullanıcısı olarak çok hoş bir uygulama olduğunu düşünüyorum veee tebrikler Bonus, nice yıllara diyorum...

9 Nisan 2010 Cuma

Limon ferahlığı...

Body Shop'un uzun süredir severek kullandığım vücut bakımı serisine yeni bir aroma katılmış; sweet lemon. Nar ve greyfurt serilerini beğenerek kullandığım ürünlerin limon kokulusunu da çok başarılı bulduğumu belirtmeliyim. Limon ferahlığını hissetmeyi sevenler ve ciltlerinin kadifemsi bir his vermesini isteyenler bu yeni seriyi ve özellikle body butterı denemeliler. Body butter yazın güneşten kuruyan cildin en iyi çaresi bence, teninizde bıraktığı hoş kokusu da artısı!
Selin'in notu: Bir yandan Mustafa Ceceli'nin "Limon Çiçekleri" şarkısını dinleyin, bir yandan da Body Shop ürünlerinin baharı çağrıştıran eşsiz limon çiçeği kokusuna kendinizi bırakın, pişman olmayacaksınız :)

7 Nisan 2010 Çarşamba

Dudaklar koruma altında!

İşte size harika bir dudak bakım ürünü. Hem tadı güzel hem de gerçekten işe yarıyor. Dudaklarım sürekli kuruyup, soyuluyor.  Gün içinde kendimi sürekli dudaklarımın üzerinde kalkan derileri koparırken buluyorum, ama Blistex'in meyveli dudak nemlendiricisi ile bu sorunu çözdüm. Çok memnun kaldığım bu ürünü sizlerle de paylaşmak istedim. İçeriğindeki doğal meyve özleri, A, B5 ve C vitaminleri ile dudakları nemlendirmeye, pürüzsüzleştirmeye, rahatlatmaya ve korumaya yardımcı oluyor. Üstelik spf 15 güneş koruyucu özelliği ile dudakları güneşin olumsuz etkilerinden de koruyor. Blistex Fruit Smoothies çilek ve orman meyveleri, kavun ve tropik tatlardan oluşan birbirinden farklı 3 özel aromasıyla dudaklarınıza ihtiyacı olan bakımı yapacak. Eğer fiyatını merak ettiyseniz hemen belirteyim, sadece 11 TL :)

6 Nisan 2010 Salı

Atasay'da bugüne özel yüzde 25 indirim!

Bugün ayın altıncı günü yani Atasay mağazalarında işaretli altın ve pırlanta ürünlerde bugüne özel yüzde 25 indirim ve 6 taksit fırsatı var. Kendini şık bir takı ile ödüllendirmek isteyenler ya da eşine, sevgilisine, annesine ne hediye alacağını bilemeyenler bugün Atasay'ı ziyaret etmeyi unutmasın! Kampanyanın tüm Atasay mağazalarında geçerli olduğunu da hatırlatayım buradan. Benden söylemesi, sizden gidip bakması :)

Ayakkabı için doğru adres: Nr39

Hasta olduğum için Cuma'dan beri ara verdiğim yazılarıma geri dönüyorum. İlk haberim ayakkabı tutkunlarını mutlu edecek türden :) Nr39'u belki duyanlarınız vardır, duymayanlar da burdan öğrenmiş olsun. Benim bundan iki yıl önce bir arkadaşım vasıtasıyla keşfettiğim Nişantaşı'ndaki butik ayakkabı dükkanında başka hiçbir yerde bulamayacağınız, orjinal deri, birbirinden tasarım ayakkabılar bulunuyor. Fiyatları da gayet makul. Biliyorsunuz tasarım olunca fiyatlar tavan yapıyor ama burada öyle değil. Üstelik her bir model 36'dan 40'a kadar sadece bir çift üretiliyor, yani  siz de varsa aynısının başkasında olması mümkün değil, süper değil mi :) Şu anda Bağdat Caddesi'nde de bir şubesi bulunan Nr39, sıradışı ayakkabı arayanların muhakkak bakması gereken bir yer. Ayakkabı tutkunları bu mağazaya mutlaka uğramalı! Meraklıları siteyi ziyaret etmeye davet ediyorum, nasıl mı? Buradan buyrun Nr39

İşte size buram buram Bahar kokan, şirin ama aynı zamanda seksi ayakkabılardan bir kaç örnek, bunlar yeni çıkmış, tükenmeden yetişin!



1 Nisan 2010 Perşembe

Çilek ve Ananas bu meyvede birarada!

Bu haber benim gibi aşırı çilek ve ananassever birisi için oldukça cezbedici. İngiltere'de çilek görünümlü ancak ananas tadındaki "beyaz çilek" piyasaya çıkmış. Bilinen çilekle aynı genetik yapıya sahip, tadı ve kokusuysa ananas gibi olan beyaz çileğin normal çileğin tersi olarak sadece üzerindeki çekirdekler kırmızı :) Güney Amerika'da bir yabani çilek türü olarak yetişen, ancak soyu tükenme tehlikesi içinde bulunan beyaz çilek, 7 yıl önce Hollandalı çiftçiler (Bu Hollandalılar'ın meyve-sebze ve çiçekler konusundaki hassasiyetini çok takdir ediyorum) tarafından keşfedilerek ticari amaçlı yetiştirilmeye başlanmış.  Bu çileği biran önce yemek istiyorum, Türkiye'ye de gelsin lütfen. En çok sevdiğim iki meyve biraraya gelmiş, bu lezetten mahrum kalamam!

Kaş farına büyük ilgi!

Inglot kaş farı işyerindeki arkadaşlar arasında büyük ilgi topladı. Bugün farı yanımda getirerek ilgilenen herkesin denemesini sağladım. Deneyenler etkilendiğini ve almak istediğini söyledi, ben de işe yarar bir ürün önerdiğim için mutlu oldum tabii :) Inglot'cular bana özel bir indirim yapar artık diye düşünüyorum :) Okumaya devam edin arkadaşlar, yakında yeni ürünlerle karşınızda olacağım...

31 Mart 2010 Çarşamba

Inglot kaş farı ile doğal ve belirgin kaşlar

Cilt ürününün ardından bir de makyaj ürünü var bugün çekim alanımda! Geçen hafta iş arkadaşım Zeynep'in önerisi üzerine aldığım Inglot kaş farı harikalar yaratıyor. İstediğim etkiyi tam olarak sağlayacağından pek de emin olmadan girdiğim Cevahir'deki Inglot mağazasından mağazadaki cana yakın ve ilgili makyaj uzmanının doğru yönlendirmesi ile bir adet kaş farı ve bu farı uygulamak için üretilmiş kaş fırçası alarak çıktım. Gün boyu kalıcı olan bu farı aldığımdan beri her gün uyguluyorum ve çok çok memnunum. Artık daha belirgin ve makyajı ortaya çıkan kaşlarım var üstelik çok da doğal görünüyorlar. Beni bu ürünle tanıştırdığı için Zeynep'e çok teşekkür ediyorum:) Eğer abartılı olmayan ama daha belirgin kaşlar istiyorsanız bu ürün tam size göre. Her kaş rengine uygun bir seçenek var, böyle bir arayış içindeyseniz Inglot'a mutlaka uğrayın derim.

Mucizevi tonik

Yeni bir ürün değil ama cilt üzerindeki sorunları alıp götüren ve oldukça memnun olduğum Adrian Arpel'in oksiyenleyici toniğini sizinle paylaşmak istiyorum. Muhteviyatında yer alan oksijen hücrelere işleyerek yenilenme süreçlerini hızlandırıyor, böylece taptaze bir cilde sahip oluyorsunuz. Sabah akşam cildime uyguladığım bu ürünle hem cildimde parlamadan eser kalmadı hem de cilt problemlerim sona erdi. Ne siyah nokta ne de başka bir şey, üstelik sağlıklı bir cilt görünümü de ekstrası:) Fiyatı işlevine göre oldukça uygun olan bu ürünü kullanmanızı tavsiye ederim, farkı göreceksiniz. Kullanın, kullandıkça da beni hatırlayın!

30 Mart 2010 Salı

Vatan Bilgisayar web sitesinde bugüne özel yüzde 20 indirim


Elektronik eşya meraklıları ile az önce öğrendiğim bir haberi paylaşmak istiyorum. Vatan Bilgisayar, Vatan Notebook, web sitesi ve çağrı merkezinde sadece bugün için geçerli olan bir kampanya yapıyor. LCD TV'den bilgisayara, cep telefonundan fotoğraf makinesine kadar bütün ürünlerde yüzde 20 indirim, World'e özel 8 taksit fırsatı var. Bu tarz ürünleri almayı düşünenler için kaçırılmayacak fırsat! Web sitesine buradan buyurun diyor, sizi alışverişin karşı konulmaz çekiciliğine davet ediyorum.

Eviniz için Paşabahçe'ye mutlaka uğrayın!

Dün Paşabahçe'nin Maslak'taki mağazasına uğradım. Gördüğüm porselen yemek takımları ve ev aksesuarları bendeki Paşabahçe=Cam algısını yıktı diyebilirim. Her ürün birbirinden tasarım ve orjinal. Evi için farklı aksesuarlar arayanlar, tasarım ürünleri sevenler muhakkak Paşabahçe'ye uğramalı. (Paşabahçe'yi daha yeni mi keşfettin diye merak edenler için: Evet, çünkü kendi evim için alışveriş yapmanın keyfine yeni yeni varıyorum.) Benim Paşabahçe'ye gidiş amacım arkadaşımda gördüğüm, üzerinde İstanbul siluetinin yer aldığı çay tabaklarından almaktı ama ne yazık ki kalmamıştı :( Bundan sonra her alışverişe çıktığımda Paşabahçe'yi de ziyaret etmeyi kafaya koydum, uğrayayım ki enteresan ürünleri kaçırmayayım değil mi? Artık kendimden çok evime yatırım yapacağım, kararım budur :)

Bu arada unutmadan Marks&Spencer'ın bir kampanyasını da sizlerle paylaşayım. 25 Mart-11 Nisan tarihleri arasında geçerli olan kampanyada, M&S'den 200 TL'lik alışveriş yapan herkes anında Paşabahçe'nin 4 farklı yemek takımı ya da 3 farklı kadeh, bardak setinden birini kazanıyor. Bu kampanya kaçmaz derim...

25 Mart 2010 Perşembe

Yorumsuz...

"Bir şey hakkında tutkulu olacaksanız, öğrenme konusunda tutkulu olun. Bir şey için kavga edecekseniz, yardıma ihtiyacı olanlar için kavga edin. Bir şeyi sorgulayacaksanız, otoriteyi sorgulayın. Bir şeyi kaybedecekseniz, yasaklarınızı kaybedin. Bir şey kazanacaksanız, saygı ve güven kazanın. Ve bir şeyden nefret edecekseniz, sizi kandıran hayallerinizi başarma kabiliyetiniz olmadığı fikrinden nefret edin."


Daniel Goldstein

Ayakkabı tutkunları için farklı bir alternatif

Bu ışıklı ve topuklu ayakkabı ile çok seksi görüneceğiniz kesin; ama bir yandan da sanki bir korku filmi sahnesinden fırlamış izlenimi veriyor değil mi? En azından bana öyle geldi, sizce? Sanki ayakkabının topuğuna iki adet göz yerleştirmişler gibi...

20 Mart 2010 Cumartesi

Bazen bir melodi yeter hayatı sevmenize...

Bu sabah sokaktan gelen muhteşem bir sesle uyandım. Ne sesi mi? Akordeon desem... Evet yanlış okumadınız, kulağıma dışarıdan gelen o müthiş melodi bu işte usta olduğu belli bir müzisyenin elindeki akordeondan geliyordu. Hemen kalkıp camı açtım ve o muhteşem melodillerin içeri dolmasına izin verdim. O kadar zarif çalıyordu ki müzisyen etrafa baktığımda camdan bakan ve kendini müziğe kaptırmış başkaları da olduğunu fark ettim. İçime işleyen bu melodinin bana verdiği neşe güzel bahar havasıyla da birleşince bir kez daha sevdim hayatı ve yaşadığım dünyayı. Siz de bir sabah böyle bir ses duyarsanız ona kulak verin ve kalkıp pencereleri açarak eşsiz melodilerin içeri dolmasına izin verin, müzik hayatı nasıl da güzelleştiriyor anlayacaksınız...

18 Mart 2010 Perşembe

Daha İyi Yenil!

farketing.com'da okudum, çok güzel bir söz...

Hep denedin.

Hep yenildin.

Olsun…

Yine dene.

Yine yenil.

Daha iyi yenil. (Samuel Beckett)

Diesel aptalların yanında!




Son günlerde çekim alanıma sıkça takılan bir reklam kampanyası var. Hangisi derseniz; Diesel'in "We're with stupid!" (Türkçesi "Aptalların yanındayız!")isimli inanılmaz yaratıcı kampanyası... Oldukça kışkırtıcı fotoğrafların ingilizce sloganlarla süslendiği Diesel ilanlarının tek düzeleşen reklam kampanyaları arasında fark yarattığını düşünüyorum. Eminim gören herkesin suratında küçük de olsa bir tebessüm yaratıyordur. Etrafımdaki herkesin bu kampanyadan bahsettiğinden hareket edersem çalışmanın yaratmak istediği etkiye ulaştığını söyleyebilirim. Bunda da en büyük pay dikkat çekici görsellere ve ingilizce sloganlara ait. Bilen de bilmeyen de ilgileniyor kampanyayla ve birbirine anlatıyor. Böylece inanılmaz bir WOMM yaratıldığını da söylemek mümkün.

Peki Diesel neden aptalların yanında? Aslında bunun yanıtı çok basit! "Aptal olma" cümlesi aslında "saçmalama, kendine gel, sürünün dışına çıkma, herkes gibi ol, fark yaratıp dikkatleri üzerine çekme!" anlamına geliyor. Asi marka Diesel bu noktada bir şaşırtmaca yaparak kendinden beklenen farklılığı gösteriyor ve aptalların yanındayız diyerek aslında "cesur olanların, istediğinin peşinden gidenlerin, hayatı sorgulamadan yaşayanların" yanındayız diyor. Son zamanlarda gödüğüm bu süper ötesi reklam kampanyası için Diesel'i tebrik ediyor, görmeyenler için ilanlardan bir kaç örneği buraya ekliyorum.
Citroën’in efsanevi modeli DS’den esinlenilerek tasarlanan yeni DS serisinin ilk ürünü Citroën DS3 ünlü tasarımcı Yves Saint Laurent'in renklerine bürünerek Paris sokaklarında dolaşıyor. En şık haline bürünen DS3'ün moda ikonu haline gelmiş bu versiyonu olmasa da DS3 Mayıs ayında Türkiye'de satışa sunulacak. Bana Mini Cooper'a önemli bir rakip geliyor dedirten bu araç, küçük ve lüks otomobil segmentine yeni bir hareketlilik kazandıracak. Paris’te gerçekleştirilen “Geçmişten Günümüze Yves Saint Laurent” sergisinin açılış gecesi için moda ve sinema dünyasının starlarını taşıyan DS3'e sahip olmak için sadece 2 ay daha beklemeniz yeterli, benden söylemesi...

Hayatın içinden...

Ali Eyüboğlu'nun aşağıda yer alan yazısına bayıldım. Gerçekten hayatımızda fazla dikkat edip, üzerine düşünmeden yaptığımız bir çok şey düşünüldüğünde o kadar anlamsız ve komik ki; birisi farkına varmamızı sağlayınca şaşırıp kalıyoruz. Bu yazıyı okuduğunuzda ne demek istediğimi çok iyi anlayacağınızı düşünüyorum, bu sebeple paylaşmak istedim. Keyifli okumalar...

Neden her haritada Türkiye’yi ararız? Neden dört yanlış bir doğruyu götürür? Hipokrat yemininde ‘arabamı temiz kullanacağım’ diye bir madde mi vardır? Bu sorulara sebep olan olaylarla karşılaşırız, ama cevap veremeyiz.
Televizyon karşısına geçmiş film seyrediyorum. Bu yıl Eyüboğlu Koleji son sınıfta okuduğu ve üniversite sınavlarına hazırlandığı için okulla Frekans Dershanesi arasında mekik dokuyan oğlum aldı eline bir kağıt başladı bana yanıt veremeyeceğim sorular okumaya...

Peş peşe okuduğu sorular hoşuma gidince de dershaneden getirdiği ‘Öğrenci Postası’nı elinden alıp, kendim okumaya başladım.
Bu sorulara neden olan olaylar mutlaka karşılaşıyoruz hayatta. Ancak çoğu insan neden böyle davrandığımızı düşünmüyor. Zaten düşünen de cevabını bulamıyor. İşte o sorular:


-Televizyona çıkanlar neden kendilerini Türkiye’deki bütün insanların izlediğini sanıp, “Şu anda 70 milyon bizi izliyor” der?
-Neden bazı kızlarımız şirin bir hayvan gördüklerinde “İnanmıyoruuuum” der? İnanılmayacak olan nedir?
-Neden sınavlarda ‘dört yanlış bir doğruyu götürür’ şeklinde bir uygulama ile öğrenciler cezalandırılır da “4 doğruyu bil, bir doğru da bizden” şeklinde bir kampanya başlatılıp, zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?
-Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığı zaman onlara mülteciymiş gibi bakarız?
-Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye’yi bulmaya çalışırız? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?
-Neden insanlar birbirlerine sarılınca sağa-sola sallanır?
-Neden öğrenciler ilköğretimin beşinci sınıfına kadar öğretmene “Öğretmenim” diye seslenirken, altıncı sınıfta bir anda “Hocam” demeye başlar?
-Cumartesi ve pazartesinin neden kendi isimleri yoktur?
-Dolmuşlardaki fiyat tarifesinde ‘en kısa mesafe’ neden ‘indi bindi’ olarak tabir edilir? Önce inilip, sonra mı binilir? Bunda bir terslik yok mudur?
-Bir programı kurarken neden ‘kabul ediyorum’ ya da ‘kabul etmiyorum’ seçenekleri vardır? O kadar parayı bayılıp bir bilgisayar programı satın aldıktan sonra ‘kabul etmiyorum’ seçeneğini işaretleyen bir takım saf kişiler mevcut mudur?
-Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? Bu, yağmura duyulan saygıdan mıdır, yoksa ondan tırstığımız için midir?
- Bulmacalarda boru sesinin karşılığı neden hep ‘ti’dir. Bulmacaları hazırlayanlar hiç ‘ti’ diye ses çıkaran boru görmüşler midir?
- Neden ilanlarda, ‘doktordan temiz araba’ diye yazılır? Hipokrat yemininde “Arabamı temiz kullanacağım” diye bir madde mi vardır?
- Neden dükkanını kapatıp giden esnaf kapıya, “10 dakika sonra döneceğim” yazar ve biz onun ne zaman gittiğini nasıl anlarız?

11 Mart 2010 Perşembe

GSM operatörlerinde yenilik hiç bitmiyor!

Bugün dergilere göz atarken bir haber dikkatimi çekti ve daha neler duyacağız diye düşünüp güldüm kendi kendime:) Bu haber sigarayı bırakmak isteyip de bir türlü bunu başaramayanlar için çok etkili bir çözüm sunuyor. Ne mi? Vodafone Türkiye, "Sigarayı Bırakma Servisi" ni hizmete sokmuş!!! Allen Carr'ın sigarayı bırakma yöntemlerini her gün SMS yoluyla abonelerine göndererek onların sigara denen illetten kurtulmasına yardımcı olacakmış. Bunun için "BIRAK" yazıp 6776'ya göndererek sisteme kayıt olmak yeterli. Bu yöntem işe yarar mı bilemiyorum ama üzerine çok geyik çevrileceğine şimdiden eminim. Gözümde şöyle kareler canlanıyor: Kadın elini cep telefonunun yanında duran sigara paketine uzatıyor. Birden telefon titriyor ve bib bip sesiyle bir mesaj geliyor. "Hayır yapma, bırakacaksın!" mesajıyla sarsılan kadın kendini usulca Yaban'ın kollarına bırakıyor :)) Bakalım bu GSM operatörleri daha ne hizmetler çıkaracak...

10 Mart 2010 Çarşamba

Spor ayakkabı dünyası Foot Locker

Alışveriş yapmayı çok seven, sürekli AVM'leri gezip nerede ne varmış araştıran birisi olarak arkadaşlarım genellikle bir şey alacakları zaman bana nereye gitsem diye sorarlar. Bahar aylarının da yaklaşmasıyla beraber şu sıralar en çok spor ayakkabılar revaçta. Bu konuda kendime spor ayakkabı alacağım zaman muhakkak uğradığım İstinyepark'taki Foot Locker mağazasını önerebilirim. Geçtiğimiz haftasonu uğradığımda inanılmaz bir indirim de vardı üstelik. 189 TL etiketli Puma ayakkabıyı kasadaki ekstra indirimle beraber sadece 45 TL'ye aldım. Üstelik Converse'lerde 41 TL'ye inmişti. Bu hafta da indirim devam ediyor ama muhtemelen 35 numaralar ya da 40 üstü kalmıştır, ayak numarası uyanlar kaçırmasın derim. İndirimin yanı sıra Foot Locker sezon ürünleri ile de fark yaratıyor. Mağaza da Adidas, Puma, Nike, Converse'e ait başka hiç bir mağazada göremeyeceğiniz Foot Locker'a özel ayakkabıları da bulabilirsiniz. Göz atmaya değer diyorum...

Uzaylılar kendilerini rakıya verince ne olur?

Yeni Rakı'nın bu karikatürleri çok hoşuma gitti, gününüze renk katması için sizlerle de paylaşmak istedim :)

4 Mart 2010 Perşembe

Nar Taneleri


Şirketlerin Kurumsal Sosyal Sorumluluk yaklaşımının günümüzde içinin boşaltıldığını ve firmaların sadece reklam olsun, haber çıksın diye yaptıkları projelerden ibaret hale geldiğini düşünürken Boyner Holding'in Nar Taneleri Projesi beni şaşırttı. Yetiştirme yurtlarında yetişen 17-24 yaş arası genç kadınların hayata hazırlanmalarına, istihdama katılmaları için kendilerini geliştirmelerine destek olan proje aslında bir bakıma toplumun unutulmuş, yalnız bırakılmış ve gelecekten çok da umutlu olmayan bir kısmına umut ışığı olduğu için bence çok önemli.

Ümit Boyner'i Türkiye'de kadının iş hayatına katılımı konusunda yaptığı çalışmaları ve son olarak gerçekleşmesinde büyük rol oynadığı Nar Taneleri projesi için tebrik ediyorum.

Yetiştirme yurtlarından yetişmiş genç kadınların geleceğe umutla bakabilmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bireyler olabilmesi için destek vermek isteyen herkes 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Boyner Mağazalarında dağıtılacak projenin simgesi nar şeklindeki yaka iğnelerini takabilir...

3 Mart 2010 Çarşamba

Veda filmi üzerine


Veda filmini izleyip sonuna geldiğimde aklımdan geçen ilk şey "Nur içinde yat Atam" oldu. Gerçekten bu ülkenin bugünlere gelmesi için O ve silah arkadaşları çok büyük emekler verdiler. Film aslında ilkokuldan itibaren kitaplarda okuduğumuz, bize anlatılan olayların bir kolajından oluşuyor. Her şeyden biraz olsun derken bir çok şey de atlanmış. Bu filme bakarak Zülfü Livaneli'nin süper bir yönetmen olduğunu söyleyemeyiz ama Can Dündar'ın belgeseli Mustafa ile kıyaslayınca çok daha başarılı bulduğum bir gerçek.

Filmin benim açımdan en ilgi çekici yanı, kafamda sadece kitapta gördüğüm resminden ibaret olan Zübeyde Hanım'ı farklı bir şekilde görmüş olmam. Filmi izleyenlerle de konuştuğumuzda aynı tespitler yapıldı. Herkes nasıl konuştuğunu bile kafasında canlandıramadığı Zübeyde Hanım'ı Rumeli şivesiyle küçük Mustafa'sını öpüp koklarken görmüş olmaktan etkilenmişti. Bence film Atatürk ve annesi arasındaki ilişkiyi yansıtma noktasında başarılı ve etkileyici. Özellikle Rumeli'den göç sonrası Atatük'ün, annesini göçmenler arasında bitap halde bulduğu sahnede gözyaşlarımı tutamadım.

Filmde dikkatimi çeken bir diğer noktaysa Atatürk'ün en yakın silah ve siyaset arkadaşı, yakın dostu İsmet İnönü'ye hiç yer verilmemiş olması... Kazım Karabekir'in, Salih Bozok'un ve diğer kumandanların olduğu rakı sofrasında İsmet İnönü'nün neden olmadığını gerçekten anlamadım. Acaba kasti olarak mı bu yapıldı merak ettim doğrusu.

Uzun lafın kısası ben bu filmi izlediğim içim mutlu oldum ve asla boşa zaman harcadığımı düşünmüyorum ama bu biraz da Atatürk'e bakış açım ve kafamdaki Atatürk ile ilgili. İzleyip izlememek sizin tercihiniz ama bence izlemeye değer, iyi seyirler...

2 Mart 2010 Salı

TEFAL'den Üç Yeni Ürün


TEFAL, 2008 sonunda ActiFry ile ilk ürününü satışa sunduğu Besleyici&Lezzetli konseptini Nutricook, Vitacuisine ve ActiFry Family ile genişletiyor. Bu sabah katıldığım basın toplantısının ardından düzenlenen workshopta ürünleri deneme fırsatı buldum. Gerçekten anlatıldıkları kadar özel ve fiyatının hakkını veren ürünler. Lezzetli yemek yemeyi seven, aynı zamanda sağlıklı da olsun diyenler hemen bir Tefal Shop'a koşup bu ürünlerden edinmeli.

28 Şubat 2010 Pazar

Boyner'de her ayın son günü Kelebek Günü


Boyner Mağazaları her ayın son günü yüzde 50 indirimli Kelebek Günleri yapıyor. Bu ay olduğu gibi bu indirim zaten varolan indirimin üstüne denk gelince alışverişseverler için tam bir bayram oluyor. Az önce Otim'deki Beymen Seri Sonu (BSSD) mağazasındaydım. Armani'ler, Gucci'ler, Prada'lar ve daha bir sürü marka yüzde 85'e varan indirimle satılıyor. Marka tutkunlarının muhakkak ziyaret etmesi gerek, bu fırsatı kaçırmayın derim.